Home  |  Açıklamalar   |  BM Genel Sekreteri’nin Raporu Hakkında

BM Genel Sekreteri’nin Raporu Hakkında

 

AKEL tarafından yapılan açıklamada BM Genel Sekreteri’nin raporunun daha önceki raporlarla benzer anlayış çerçevesinde olduğu ve referans şartlarında sonuca varılması çabasının doruğa ulaşmasının öncesinde Sn. Guterres’in tansiyonu düşük seviyede tuttuğu kaydedildi. Ayrıca tarafların yaptıkları önerilerin anlaşmazlıkların aşılmasını hala sağlayamamış olmasından ve iki taraftan da sergilenen kamuya açık olumsuz söylemlerin zaten gergin olan havayı daha da kötüleştirmesinden duyduğu memnuniyetsizliğini de BM Genel Sekreterinin saklamadığına işaret edildi.

Hedeflenen çözümün Güvenlik Konseyi’nin 716 sayılı kararında belirtildiği şekilde siyasi eşitlikli, iki bölgeli iki toplumlu federasyon olduğunu BM Genel Sekreteri’nin bir kez daha tekrar ettiğinin kaydedildiği açıklamada ayrıca Mağusa’nın kapalı kentine ilişkin Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 sayılı kararların teyit edildiği yakın zamandaki açıklamasına da atıfta bulunulduğuna değinildi.

Raporda Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde Türkiye’nin sergilediği saldırganlığa ve yasadışı hareketlere değinmekten kaçınılmasının düşündürücü olduğuna işaret edilerek özünde BM Genel Sekreteri’nin sorumluluk yüklemekten kaçınarak, doğal kaynakların çözüm için güçlü bir motivasyonu teşkil ettiği tespitiyle yetindiği, olanlardan duyduğu büyük endişeyi ifade ederken, tarafları kendine hâkim olmaya, gerilimin azaltılmasına teşvik ettiği ifade edildi.

AKEL açıklamasında BM Genel Sekreteri’nin iki lider tarafından yapılanları ve yapmayı hedeflediklerini yorumsuz aktardığı, bunun da referans şartlarının Ortak Açıklama, varılan görüş birlikleri ve 30 Haziran Çerçevesi olduğuna dair ilan ettikleri tezlerinde tutarlılık göstermeleri gerektiğine dair iki lideri düşündürmesi gerektiği dile getirildi.

AKEL, liderlerin bu taahhüde bağlı kalıp, mevcut görüş birliklerine aykırı “yeni” fikirleri terk ettikleri takdirde referans şartlarında sonuca da varılabileceğini ve böylece ülkenin kurtuluşu ve yeniden birleşmesi için ilerlenebilecek tek yol olan özlü müzakerelerin yolunun da açılabileceğini vurguladı. Aksi takdirde, referans şartlarında anlaşmaya varılması çabası başarısız olduğu takdirde sonuçların ülkemiz ve halkımız açısından acı verici olacağını kaydederek, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorununda zamanın tükendiğinin altını çizen daha önceki açıklamalarına ilaveten, bu sefer farklı olduğunu Kıbrıs halkının bilmeyi hak ettiğini eklediğini hatırlattı.

16 Kasım 2018

PREV

Kiprianu: Kıbrıs’ın Kıbrıs Halkına Ait Olduğunu Güvence Altına Alacak Çözüme Kadar Mücadele Devam Edecek...

NEXT

Üçlü Buluşmadan Olumlu Sonucun Çıkması İçin Bütün Gücümüzle Katkıda Bulunmalıyız