Home  |  Konuşmalar   |  İki Toplumlu Kültür Festivali’nde AKEL Merkez Komitesi Genel Sekreteri Andros Kiprianu Tarafından Yapılan Konuşma

İki Toplumlu Kültür Festivali’nde AKEL Merkez Komitesi Genel Sekreteri Andros Kiprianu Tarafından Yapılan Konuşma

AKEL Merkez Komitesi adına hepinize iki toplumlu festivale hoş geldiniz diyorum. Özellikle Kıbrıslıtürk yurttaşlarımıza festivale hoş geldiniz diyorum. Bu festivalin gerçekleştirilebilmesi için çalışan ve festivale katılan herkese yürekten tebriklerimi sunuyorum.

Tutku ve onurla çalışırsak, insanların ihtiyacı olan maddi ve kültürel nimetleri üretebiliriz”. Büyük devrimci Fidel Castro vefatından kısa bir süre önce Kübalılara bu sözlerle hitap etti. Sadece maddi nimetler için değil, sadece sosyal adalet için değil, aynı zamanda kültürel kalkınma için de tutku ve onur. İşte bunlar mücadelemizi oluşturan öğelerdir. Bunlar mücadelemizin hedefleridir.

Bu festivalin gerçekleştirilmesi siyasal gerilimin yaşandığı günlerde kararlaştırıldı. Siyasal gelişmeler nedeniyle, siyasi sahnede, sosyal medyada ve toplumun tümünde, kamuoyu önündeki diyaloğun Enosis referandumu konusuna, ülkenin yakın tarihine ve Kıbrıstürk toplumuyla ilişkilerimize, son tahlilde ülkenin geleceği üzerine yoğunlaştığı günlerde kararlaştırıldı. Bugünkü festivalin, bize dişlerini gösterip vatanperverlik dersi vermeye kalkışan neofaşizme karşı bizim cevabımız olduğunu söyleyebiliriz. Bugünkü festival Başpiskopos’un ırkçı sözlerine ve hakaretlerine karşı bizim cevabımızdır. Başpiskopos’un bölücü nefret sözlerinin başka hiçbir siyasal parti, devlet kurumu, hükümet yetkilisi ya da açık ve hoşgörülü toplumun ve ülkenin demokratik işleyişi için Sn. Anastasiadis’in atadığı yetkililerden hiçbiri tarafından kınanmamasını üzüntüyle gözlemledim. Bu olanlar elbetteki üzücüdür.

Başpiskopos kimin tarafında yer alacağını uzun zaman öncesinden seçti. O, “iyi ve eğitimli çocuklar” diye adlandırdıklarının tarafındadır. Biz karşı taraftayız. Bugünkü festival de bunu teyit etmektedir. AKEL olarak, Kıbrıs’ta ve Avrupa’da ırkçılık ve milliyetçiliğin yükselişinden, neofaşizmden söz ettiğimizde, bunu “güçlerimizi toparlamak” için yaptığımızı söylüyorlardı. Yaşananlar maalesef bizi haklı çıkardı. Bugün neofaşizm canavarı tekrar başkaldırmaya teşebbüs ediyor. Onun saldırılarının sadece yabancılara, sadece Kıbrıslıtürklere yönelik olduğunu sananlar büyük hata yapıyorlar. Neofaşizm bugün “siyasi olarak doğru” görünme isteğiyle bazı maskeler taksa da, zamanı geldiğinde gerçek yüzünü göstereceğinden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Neofaşizmin zaman zaman maskelerini değiştirdiği bilinmektedir, ancak onun demokrasi, barış ve kardeşlik karşısındaki nefreti asla değişmez.

Biz, barış ve yurdumuzun yeniden birleşmesi mücadelesinde Kıbrıslıtürk yurttaşlarımızla birlikte geniş bir antifaşist cephenin en ön safında neofaşizme karşı tutarlı bir biçimde savaşmaya devam edeceğiz. Kültür bu mücadelede büyük bir silahtır.

Ne yazık ki, DİSİ hükümetinin ve Anastasiadis’in ülke açısından kültürün ve kültür insanlarının önemini algıladıkları görülmüyor. Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin ortak kültürel faaliyetlerinin, ortak kültürel mirasımızın öne çıkarılmasının öneminin de ne kadar farkında olabilirler ki… Tam aksine DİSİ hükümeti ve Anastasiadis öylesi bir biçimde davranmaktadır ki, devlet ve kurumları Kıbrıslı sanatçıları hatırlarlarsa, sanatçılar kendilerini borçlu hissetmek zorunda bırakılmaktadır. En nihayet herkes şunu kabul etmelidir: Kültür ve sanat insanlarının devlete hiçbir borcu yoktur. Tam aksine devlet onlara borçludur. Çünkü onlar kültürel yaşamın zenginleşmesine her gün katkıda bulunmaktadırlar. Kültürel mirasımızın savunulmasına, halkımızın kültürel düzeyinin gelişmesine, insan bilincinin yükselmesine, yarının toplumunu biçimlendirecek değerlerin ve ilkelerin güçlendirilmesine katkıda bulunmaktadırlar.

AKEL olarak kültür ve aynı zamanda kültür insanları karşısında doğamız ve konumumuz gereği çifte sorumluluğumuzun olduğunun bilincindeyiz. Daha fazlasını yapabiliriz ve yapmayı istiyoruz. Bunun için de, kültür insanlarını dinlemek, onların yanlarında olmak ve yurdumuzda kültürel yaratıcılığı yeniden canlandırmak için kapılarımızın açık olduğuna dair sizi temin etmek istiyorum.

21 Mayıs 2017, Akropolis Parkı

PREV

AKEL Lefkoşa İlçe Sekreteri Hristos Hristofidis'in "Barış ve Yeniden Birleşme Buluşması"nda Yaptığı Konuşma

NEXT

26. Lefkoşa İlçe Kongresi’nde AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Konuşması