Home  |  Konuşmalar   |  Kıbrıs Barış Yürüyüşü’nde AKEL M.K. Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Konuşması

Kıbrıs Barış Yürüyüşü’nde AKEL M.K. Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Konuşması

 

10 Haziran 2018

 

“Yollarda bir nehir gibi akan marşı her duyduğunda…

haksızlığın kayalarını, açlığın köklerini dişleyen…

yine benim…

ana gibi, sevgili gibi, kardeş gibi,

insanlığı kucaklayacak büyük barış

yine benim…”

 

Pieridis’in bu mısraları bugün sloganımız, bayrağımız. Barış için güçlü bir şekilde haykırmak için bugün buradayız. Kıbrıs’ta barış için. Dünyada barış için. Yeryüzünü paylaşırken halkların kanıyla sınırlar çizen emperyalizme karşı direnişin sesini yükseltmek için bugün buradayız.

Barış istediğimizi haykırmak için bugün buradayız. Savaşın dehşeti yanı başımızda. Gazze’de bir milyondan fazla insan temel insan haklarından mahrum. Suriye’deki savaşta son 10 yılda yarım milyondan fazla insan hayatını kaybetti. Aralarında çocukların da olduğu milyonlarca insan yerinden yurdundan edilerek mülteci oldu. Yemen’e bombalar yağmaya devam ediyor. Milyonlarca insan savaşın ve yıkımın vahşetini yaşıyor.

Tüm bunlar yaşanırken Anastasiadis-DİSİ hükümeti ilkeli tezlerle hareket etmek yerine, Kıbrıs halkı için öne çıkarması gerektiği varsayılan öncelikleri bölge halkları için de öne çıkarmak yerine başka şeyler yapıyor. Yanı başımızda Suriye kanda boğuluyor, ancak hükümet suçlu suskunluğunu sürdürüyor. Kıbrıs’taki İngiliz Üsleri’nin kullanılması hakkında net yanıt vermeye çağırdığımızda, Suriye’deki savaşla ilgili pozisyonunu ortaya koymamakta ısrar ediyordu. Ancak Brüksel’e gitmesinin ardından ABD’nin ve Britanya’nın Şam’a karşı saldırısıyla tamamen aynı çizgide yer aldı. Adadaki İngiliz Üsleri’nin ya da başka tesislerin askeri saldırılarda kullanılması Kıbrıs’ı saldırının sıçrama tahtası, dolayısıyla Suriye ve halkına karşı savaşın tarafı kıldığını AKEL vurguluyor. Anastasiadis hükümeti yurdumuzun bu savaşın dışında kaldığını netleştirmekle sorumludur.

Hükümetin dediği başka, yaptığı başka, kastettiği başka… Kıbrıs sorununda da böyle yaptılar. Görüşmelerin nasıl yeniden başlayacağına odaklanma yerine, onlar sadece iç tüketim için beyanlarda bulunuyorlar, yapay gündemler yaratıyorlar, AKEL’i Türkiye’nin tezlerini benimsemekle suçluyorlar. Kıbrıs sorunu hakkında Türkiye’nin tezi Taksim’dir. Biz bu senaryoyla asla uzlaşmayacağız. Eğer başkaları bununla uzlaştıysa, eğer kimilerinin aklında iki devlet fikri varsa, Kıbrıs halkına bunu dürüst ve açık bir şekilde söylesinler.

Biz Kıbrıs’ta barış için mücadele ediyoruz ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Yurdumuzun yarısını Türkiye’ye asla hediye etmeyeceğiz. Emperyalizmin 1974’te yurdumuz aleyhine emrettiği cinayetin yasallaşmasına asla razı olmayacağız.

Kıbrıslıların nice nesilleri Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin ortak mücadeleleri idealiyle yetiştiler. Kıbrıslıların nice nesilleri emperyalizme ve milliyetçiliğe karşı mücadele ettiler. Kıbrıslıların nice nesilleri barış vizyonuyla yetiştiler. Bugünkü yürüyüş de bizi gelecekle birleştiren zincirin bir halkasıdır. Halkların kazanacağı mücadelenin, Kıbrıs’ta ve dünyada barış ve sosyal adalet için mücadelemizin temellerini daha da sağlamlaştırmaktadır.

Yaşasın Barış!

 

PREV

Filistin Halkıyla Dayanışma Mitinginde AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Konuşması

NEXT

“Tefkros Anthias – Thodosis Pieridis 30. Kültürel Katkı Ödülleri” Töreninde AKEL Merkez Komitesi Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Konuşması