Home  |  Açıklamalar   |  Kıbrıs Sorunu ve Müzakereler Hakkında

Kıbrıs Sorunu ve Müzakereler Hakkında

AKEL Merkez Komitesi Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu Tarafından Yapılan Açıklama

Kıbrısrum tarafının ikna edici ve güvenilir olması için sadece ilkesel konularda değil aynı zamanda toplumlararası müzakerelerde yıllardır ortaya koyduğu yaklaşımlarda da tutarlı olması gereklidir.

Güvenlik ve garantiler hakkında Kıbrısrum tarafının yıllardır tezi Türk işgal ordularının adadan tamamen ayrılmasını, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni askersizleştirilmesini ve zamanı geçmiş garantiler sisteminin kaldırılmasını çözümün öngörmesi gerektiği yönündedir.

Yıllardır ifade edilen bu tezin yaşama geçirilmesi için Kıbrısrum tarafı dönem dönem çeşitli önerilerde bulundu. Bu öneriler, başka hususların yanı sıra, işgalci orduların bir geçiş dönemi içerisinde adadan tamamen ayrılmaları mantığını dayanak alıyordu.

Bu konuya ilişkin olarak 2004 Mart’ında Tasos Papadopulos’un sunduğu ve orduların adadan ayrılmasının 11 yıllık bir sürede tamamlanmasını öngören öneriyi hatırlatmak istiyoruz.

Eğer şimdi Kıbrısrum tarafı yıllardır ortaya koyduğu yaklaşımları değiştirmeye ve maksimalist tezleri öne sürmeye kalkışırsa, bu, müzakerelerin çökmesine, sorumlulukların Kıbrısrum tarafına yüklenmesine ve Türkiye’nin aklanmasına yol açacaktır ve bu da yasadışı işgalin devam etmesiyle Türkiye’nin stratejik hedeflerine hizmet edecek bir şeydir.

Eğer Kıbrısrum tarafı örneğin Kıbrıs sorununun çözümünden önce Kıbrıs Cumhuriyeti ve Türkiye arasında MEB’in belirlenmesi gibi gerçekleştirilmesi mümkün olamayacak talepleri öne sürdüğü takdirde sonuç aynısı olacaktır. Türkiye ve Yunanistan birbirlerini tanımalarına rağmen, bu konuyu on yıllardır görüşmektedir ve hala anlaşmaya varamadılar. Böylesi bir konu çözüm için ön şart olarak öne sürülürse tek olacak olan, sonuçta çözümün hiçbir zaman başarılamaması olacaktır.

İsviçre’deki konferansın öncesinde Kıbrısrum tarafı uygun ve gerekli ön hazırlıkları yapmalıdır.

Ayrıca kendi gücü ölçüsünde, güvenilir olması ve katkıda bulunması için, görüşmelerin başarılı sonuca ulaşması ya da çıkmaz durumunda kimsenin sorumluluğu kolaylıkla Kıbrısrum tarafına yükleyememesi için gerek ilkelerde, gerekse yıllardır ortaya koyduğu yaklaşımlarında tutarlılık göstermelidir.

Önümüzdeki önemli ve kritik dönemde herkesin sağduyu, konsensüs ve birlik içerisinde hareket etmesini gerektirmektedir. Seçimlerle ilgili ya da başka maksatların tarafımız ve genelde Kıbrıs Cumhuriyeti açısından sorunlara yol açmasına izin verilmemelidir.

AKEL Basın Bürosu, 21 Haziran 2017

PREV

Kıbrıs Sorunu ve Ara Siyasal Alan Olarak Adlandırılan Partilerin Önerisi Hakkında

NEXT

Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raporu Hakkında