Home  |  Açıklamalar   |  Kiprianu: AKEL Boyun Eğmeyecek, Terörize Olmayacak, Susmayacak

Kiprianu: AKEL Boyun Eğmeyecek, Terörize Olmayacak, Susmayacak

2020 bütçesinin Temsilciler Meclisi’nde görüşülmesi sırasında yaptığı konuşmada AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, bu bütçenin oldukça karanlık olduğunu, Anastasiadis-DİSİ hükümetinin otoriterlik ve kibirle iktidarını uygulamayı tercih ettiğini söyledi. Hükümetin çatışmayı ve bölmeyi tercih edip sadece bir avuç seçkinle ilgilendiğini, halkın geniş kesimlerinin yaşadıklarına ilgi göstermediğini belirtti.

Toplumun büyük çoğunluğunun ayakta kalıp yaşamını sürdürebilmek için ortaya koyduğu büyük çabadan yorgun düştüğünü ve Kıbrıs sorununda hakim olan durumdan dolayı hayal kırıklığı içerisinde olduğunu ifade eden Kiprianu, Türkiye’nin tahrik ve saldırganlığını arttırmasının toplumu endişelendirdiğini söyledi. Türkiye’nin bu tavrı karşısında uluslararası toplumun tepkisinin ne yazık ki sözlü ifadelerde kaldığını ve alınan önlemlerin de Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili olarak özlü sonuçlarının olmadığını ve olamayacağının da görüldüğünü sözlerine ekledi. Sn. Anastasiadis’in hatalarından ders çıkarıp çözüm hedefine ulaşmak için bütünlüklü bir strateji ortaya koymak yerine ne yazık ki doğaçlamalar yapma yoluna gittiğini ve yalpamalar, çelişkiler, taktik oyunlarla hareket ettiğini ifade eden Kiprianu, bunun sonucunda da Kıbrıs sorununun tehlikeli bir durgunluğa sürüklendiğini vurguladı. Kiprianu, Sn. Anastasiadis ve DİSİ’nin seçim öncesi tüm vaatlerine rağmen Kıbrıs sorununu çözüme yakınlaştırmadıklarını ve daha da kötüsü süre giden çıkmaz hakkında sorumluluğumuzun olmadığına uluslararası toplumu ikna etmediklerini ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin haklarını ve çıkarlarını sonuç alıcı bir şekilde korumadıklarını söyledi.

“Crans Montana’da görüşmelerin çökmesinden sonra süre giden çıkmazın Kıbrıs ve halkımız aleyhine yeni ciddi oldubittilere gebe olduğuna dair uyarılarda bulunuyorduk. Buna Sn. Guterres’in 2017 Eylül ayında BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporuyla Türkiye’yi aklaması da katkıda bulundu. Crans Montana’da yaşananlar hakkında Sn. Anastasiadis’in söylediklerini çürüten BM Genel Sekreteri’nin raporuna hükümetin tepki göstermediğini de hatırlatıyoruz. Crans Montana’da kalınan yerden, yani görüş birlikleriyle, Guterres’in 30 Haziran çerçevesiyle ve çözümün uygulanması mekanizması hakkındaki gayri resmi belgeyle müzakerelerin yeniden başlaması için Sn. Guterres’in önerisinin şartsız ve ön koşulsuz kabul edilmesi gerektiğinde o dönemde ısrar ediyorduk. Maalesef dediklerimize kulak verilmedi” diye konuşan Kiprianu, böylece değerli iki buçuk yılın kaybedildiğini söyledi.

Zamanın tükenmekte olduğuna işaret eden AKEL Genel Sekreteri “ciddileşmezsek, stratejik hedefte tutarlı olmazsak üzerinde anlaşmaya varılmış olan çerçevede Kıbrıs sorunun çözüm imkânını kesin bir şekilde kaybedeceğiz. Kıbrısrum toplumunda da kimilerinin bunu hedefliyor olması üzücü ama yaygın bir kanaattir” diye konuştu.

Andros Kiprianu kısa bir süre önce Berlin’de gerçekleştirilen buluşmada hedeflenen çözümün iki bölgeli iki toplumlu federasyon olduğunun BM Genel Sekreteri huzurunda da teyit edildiğini dile getirdi. Referans kavramlarını, 11 Şubat 2014 Ortak Açıklamasının, bugüne kadar varılan görüş birliklerinin ve BM Genel Sekreteri’nin 30 Haziran Çerçevesinin teşkil edeceğinin tekrarlandığını belirten AKEL Genel Sekreteri “tüm bunlar Sn. Anastasiadis dâhil olmak üzere başka düşüncelerle flört edenlere en iyi cevaptır” dedi. Referans kavramlarında anlaşmaya varılmamış olmasının ve müzakerelerin Kıbrıslıtürk toplumunda yapılacak seçimler sonrasına bırakılmasının da endişe verici olduğunu kaydeden Kiprianu, iki liderin toplumu Kıbrıs sorununun çözümüne hazırlamaları gerektiğinin BM Genel Sekreteri’nin bir kez daha tekrarlamasının özellikle önemli olduğunun altını çizdi. Kiprianu, liderlerin bu konuda yapacaklarının çözüm için çalışma yönünde siyasi iradelerini de göstereceğini belirtti.

Pek çoklarının “bu saldırgan Türkiye ile çözümü nasıl görüşeceğiz” sorusunu sorduklarını ifade eden Andros Kiprianu “tam da bu saldırganlık yurdumuzun ve halkımızın fiziksel ve ekonomik olarak yaşam perspektifini doğrudan tehdit eden jeopolitik bir belirsizliğe yol açmaktadır. Şunu kendi kendimize sormalıyız: ellerimizi kaldırıp yurdumuzu Türkiye’ye teslim mi edeceğiz, yoksa yurdumuzu kurtarmak için var olan tüm diplomatik araçlarla mücadele mi edeceğiz?” diye konuştu.

Kıbrıs sorununun çözümü için görüşmelerin yapılmamasının taksimin yolunu açacağını ifade eden Kiprianu, federasyon çözümü hedefiyle özlü müzakerelerin yeniden başlamasının önündeki engellerin aşılması gerektiğini vurguladı. Bugün önümüzdeki tek gerçek ikilemin federasyon ya da taksim olduğunu, Kıbrıslırum toplumunda kimilerinin dışında hiç kimsenin üniter devletten söz etmediğini, bilakis yapılan tartışmaların federasyon ve iki devletle ilgili olduğuna işaret eden Andros Kiprianu, tek gerçekleştirilebilir çözümün iki bölgeli iki toplumlu federasyon olduğunu söyledi.

Kiprianu, zamanın değerlendirilmeden geçtiğine ve Ankara’nın BM Güvenlik Konseyi kararlarını çiğneyerek, Mağusa’nın kapalı kentini yerleşime açma planları yaptığına, yasadışı bir biçimde taşıdığı nüfusla Kıbrıslıtürk toplumunun kimliğini tehlikeli bir şekilde tehdit ettiğine ve Kıbrıslıtürkleri tamamen kontrolü altına almayı hedeflediğine işaret etti.

Andros Kiprianu “AKEL, bütün Kıbrıs için bağıran; tek vatan, tek halk olduğumuzu, teslim olmayacağımızı ve diz çökmeyeceğimizi haykıran bir ses, yurtsever bir ses oldu ve öyle olmaya devam etmektedir. Yurdumuzda birlikte, özgür ve barış içerisinde yaşamak için mücadele edeceğiz” diye konuştu.

AKEL’in hiçbir zaman yalanlarla ve gizli bir şekilde politika yapmadığını söyleyen AKEL Genel Sekreteri Kiprianu “biz daima net ve dürüst bir şekilde halka hitap ediyoruz. Sadece halka hesap veriyoruz. Geç de olsa herkes bunun bilincine varmalıdır. AKEL boyun eğmeyecek, terörize olmayacak, susmayacak. AKEL ne Kıbrıs içinde, ne dışında kimsenin avucunda değildir. Bu nedenle de halk ona temiz, samimi ve onurlu ses olarak güvenmekte ve güç vermektedir. Biz tüm gücümüzü Kıbrıs’a adıyoruz ve adamaya devam edeceğiz. Buna hazır olan herkesi yurdumuzu ve halkı maceralardan çıkarmak için birlikte çalışmaya çağırıyoruz” dedi.

9 Aralık 2019

PREV

Silikiotis: Doğal Zenginlik Çözüm ve Yeniden Birleşme İçin Teşvik Edici Olması Gerekir

NEXT

10 Aralık İnsan Hakları Günü Nedeniyle AKEL’in Açıklaması